BİR @seyyahinayakizi HİKAYESİ
LİKYA YOLU HAKKINDA TÜM BİLGİLER 1.BÖLÜM
Likya Yolu Nedir?
Fethiye’den başlayarak Antalya’ya kadar uzanan, tarihte ise Likya olarak adlandırılan Teke Yarımadası’nın patikaların kırmızı-beyaz renkle işaretlenmiş yürüyüş yoludur. Toplamda yolun mesafesi 540 km, Türkiye’nin de ilk uzun yürüyüş yolu olma özelliğine sahip.
1992 yılında çalışmalarına başlanılan Likya Yolu 1999 yılında Kate Clow tarafından işaretlenip açılmıştır. Likya Yolu bu sebeple çeşitli kaynaklarca dünyanın en iyi 10 uzun mesafe yürüyüş rotasından biri olarak gösterilir.
Böyle bir mirasa sahipken bir kerede olsa yürümek lazım. Bizim neyimiz eksik? Kendine bir iyilik yapar mısın ve yolu yürür müsün?
Başlangıç noktasına ulaşım nasıl sağlanır?
Fethiye’ye geldiğinizde ilk olarak ya merkez caminin orada bulunan Ölüdeniz servisleriyle gelebilirsiniz. Diğer bir seçenek de ise Fethiye otogarının yanında bulunan Ölüdeniz durağından gelme şansınız var. Ulaşımınızı Fethiye otogarına gelerek yapacaksanız ikinci durumu kullanmanızı isterim. Servis ücretleri öğrenci 2.75 TL ve bunun içinde sizden öğrenci kartınızın güncel olmasını istiyorlar. Diğer türlü ise 3.50 tl para vermeniz lazım. Yola çıktığınızda şoförden sizi Montana Pine sapağında indirmesini söylemeniz gerekiyor. Bu noktadan indikten sonra otelin tabelası yönünde 15 dakika yol yürüyorsunuz ve Monta Pine Otel’in yanında bulunan başlangıç noktasına gelmiş olacaksınız. Artık sizin için hayal olarak görünen yolu yürümenin heyecanı başlamış olacak.
LİKYA YOLU ROTASI
1.Gün: Ovacık – Kirme – Faralya (13 km)
Yürüyüşe sabah 8 gibi başladık. Ovacık-Kirme arası biraz dik. Tırmandıkça Ölüdeniz ayaklarımızın altında kalıyordu. Bir yandan yürüyoruz bir yandan ise gökyüzünde süzülen paraşütleri izliyorduk.10 km yol yürüdükten sonra Kirme Köyü’ne geldik.
Burada biraz dinledikten sonra Faralya’ya doğru bu kez de inişli bir yürüyüş yaptık. Kirme-Faralya arasında küçük işletmeler olduğu gibi, su imkanını sağlayacak çeşmeler de var. Faralya’ya doğru 3 km yol yürüdükten sonra geldik.
Not: Bu ilk yürüyüş gününde dikkat etmeniz gerekenler neler?
Yürüyüşe başlamadan önce yanınızda 2 litreye yakın su olsun. Çünkü Ovacık-Kirme arasında su bulma ihtimaliniz yok. Kirme’de suyunuzu aldıktan sonra Faralya’ya doğru inerken bir tane daha çeşme ile karşılaşacaksınız. O yüzden o rota arasında fazla su taşımayın. Unutmayın ki Likya yolunda su ve çantanızdaki yükünüzün hafifliği sizin için çok değerli olacak.
2.Gün: Faralya – Kabak – Alınca (15 km )
Biz ilk gün toplam da 19 km yol yürümüştük. İlk gün için bu kadar yürümeye gerek yok. Kabak koyuna geldikten sonra günü bitirmiştik. Burada alışveriş ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Bir gün kaldığımız Kabak’tan yola koyulmaya başladık. Alınca’ya gitmenin iki yolu vardı. İlk olarak ya sahile inip orada kamp kurup, diğer gün de şelale boyunca patikayı takip edip devam etmekti. Şelale boyunca devam etmek deniz seviyesine inip tekrar tırmanışa geçmek için çok zor olacaktı. Bu yüzden deniz seviyesine inmeyin. Kabak merkezde çadır kurduk. Sabah ise Kabak merkezden Alıncaya doğru yürüyüşe başladık. Yükseldikçe Kabak Koyu ayaklarımızın altında kalıyordu. Yol Kabak koyunu “U” şeklindeki patikalardan yürüyerek Alınca’ya varmanızı sağlıyor. Toplam da 9 km yol yürümüştük.
Not: Bu rotada nelere dikkat etmeliyim?
Kabak’tan ayrılırken mutlaka suyunuzu alın.9 km boyunca su bulma ihtimaliniz yok. Yiyecek ihtiyaçlarınızı da Kabak’tan yapabilirsiniz. Çünkü Alınca’da market yok sadece camping alanı mevcut. Özkan abimin işlettiği Catchycamping’de konaklama, yiyecek-içecek ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Selam söylerseniz benim adıma da indirim yapacaktır. Kabak –Alınca arası çıkışın çok olduğu yer diyebilirim, bu noktayı yürüdüğünüzde beni çok iyi anlayacaksınız. Bu noktadan yürümek benim çok ilgimi çekti. Buradan yürümenizi tavsiye ederim.
3.Gün: Alınca – Ge Köyü (5 km)
Yürüyüşün 3. gününde Alınca’dan Ge Köyü’ne doğru yürüyüşe başladık. Benim en çok sevdiğim yürüyüş rotası oldu. Bir yandan patikalardan inişler yaparken bir yandan da Cennet Koyu’nun güzelliklerini gördük. Yedi Burunlar’ın doğası ise bir daha bu yolu yürümeme vesile olacak. Bu rotada iniş olduğu için biraz daha dikkat etmek gerekiyor. 1,5 km sonra yolda işaret sıkıntısı var. onun sebebi ağaçların büyük olmasından dolayı işareti göremememize neden oldu. Daha sonra manzara kayasına gelmeden önce sol tarafınızda kalacak şekilde olan ana yola çıkmadan yola devam etmeniz lazım. Böylece manzara kayasının önünden geçersiniz. Doğru yoldan geçmiş olacaksınız. Buna dikkat etmenizi isterim. Manzara kayasına geldiğiniz zaman kesinlikle uzanıp özgürlüğün tadını çıkarın.
Manzara kayasından ayrıldıktan 1 km sonra bir sarnıçla karşılaşacaksınız. Sarnıcın oradan orman yoluna girince Ge Köyü’ne ulaşmıştık. Ge Köyü’nde Likya Shop’un karşısındaki eski ilkokulun bahçesine çadırımızı kurmuştuk. Hatice abla bize Ge Köyü’nde çok yardımcı olmuştu. Hatice ablanın işletmesinde yeme-içme ve kişisel ihtiyaçlarınızı giderebilmek için imkanlar var. Gidecek olursanız kesinlikle tavsiye ederim.
Not: Bu rotada nelere dikkat etmemiz lazım?
Kabak’tan belirli miktarda market alışverişinizi yapıp Ge Köyü’ne kadar kullanmanızı tavsiye ederim. Ge Köyü’nde alışveriş yapabileceğiniz yerler var, fazla yük taşıyarak kendinizi yormanıza gerek yok. Alınca’ya market alışverişi yapacağınız yer yok ama yiyecek-içecek bulabileceğiniz, kamp yapabileceğiniz alan ya da pansiyon tarzı yerler var.
4.Gün: Ge Köyü – Bel – Belceğiz – Gavurağlı (18 km)
Likya Yolu’nda benim şanssızlığım mı bilmiyorum ama inanılmaz bir yağmura yakalandım. Ekim ayının son haftasında Likya Yolu’nu yürümeyi planladığımdan olmuş olabilir. Yürümenin en güzel aylarının eylül sonu ve ekim ortası; baharda ise mart başı ve nisan sonunun daha uygun olduğunu düşünüyorum. Bel Köyü’ne 6 km yürüdükten sonra ulaşabildik. Bel Köyü’ne gelmeden önce kesinlikle Ge Köyü’nde market alışverişinizi yapın. Köyde su ihtiyacınızı giderecek yerler var. O yüzden fazla miktarda su taşımanıza gerek yok.
Bel Köyü’nden Belceğiz’e 2 km yol yürüdükten sonra gelebildik. Belceğiz’de küçük bir mola verebileceğiniz bir çay bahçesi var. Orada çayınızı içtikten sonra Gavurağlı’na doğru yola daha dinç çıkacaksınız. O noktayı yürüdüğünüzde dediğime hak vereceksiniz. Gavurağlı’na yürüyüşe başladığınızda işarete çok dikkat etmenizi isterim. Bazı noktalarda ağaçlardan dolayı işaret görünmüyor. İşaret sıkıntısı yaşamadan devam ettikten sonra bu kez de koca kaya blokları arasında zorlu bir iniş sizi bekliyor. Eğer hava yağmurluysa o gün için o yolu yürümeyin, ayağınız kayabilir. Yedi günlük Likya yürüyüşümde en çok zorlandığım iniş oldu. İnişi tamamladıktan sonra Karadere’ye gelip o gün de Özden Pansiyon’da çadır kurmuştuk. Bize de çok yardımcı olan Hasan abi ve hanımı, hem duş hem de yiyecek ihtiyacımızı karşılamışlardı. Özden Pansiyon’un sahipleri olan bu insanların işletmelerinde ihtiyaçlarınızı karşılamanızı tavsiye ederim.